Yaklaşma Çatışma Kaçınması (Öğrenme Kuramları)

/ / Kekemelik

Sheehan (1958) kekemeliği, konuşma isteği ile sessiz kalma isteği arasındaki yaklaşma-kaçınma çatışması olarak açıklamaktadır. Sheehan, ebebeyinlerin çocukların konuşmasındaki yetersizlikleri ayıklamalarının bu çatışmanın temelini oluşturduğunu bildirmiştir.
Sheehan kuramını geliştirirken; Johnson’ın kekemeliğin öğrenilmiş bir kaçınma davranışı olduğu konusundaki görüşlerinden ve kekemeliğin konuşma isteği ile sessiz kalma isteği arasındaki çatışmadan kaynaklandığına ilişkin Fenichel’in görüşlerinden etkilenmiştir. Yaklaşma kaçınma çatışması kuramı? a göre, kekemelik konuşmak ve konuşmamak arasındaki rakip ve çelişkili dürtülerden kaynaklanmakta ve bu eğilimler yaklaşık
olarak eşit olduğunda kekemelik ortaya çıkmaktadır.
Yaklaşma kaçınma çatışması kuramı’na göre sözü edilen çelişkili dürtüler, çocuğun konuşmak istemesi fakat ne söyleyeceğini, nasıl söyleyeceğini bilememesi ya da yetişkinler gibi konuşmak isteyip henüz akıcı konuşma becerisine sahip olmaması gibi durumlardan kaynaklanabilmektedir. Sheehan’a göre, kekeleyen bireyin konuşma isteği, sessiz kalmak isteğinden daha fazla olduğunda akıcı konuşabilmekte, sessiz kalma istekleri daha fazla olduğunda da sessiz kalabilmektedirler. Bunun yanında yaklaşma-kaçınma dürtüleri, yaklaşık olarak eşit olduğunda kekelemektedirler. Sheehan konuşmadan kaçınma dürtüsünün kaynaklanabileceği beş farklı düzey açıklamaktadır:
1. Geçmişten gelen koşullanmalardan dolayı belirli sözcüklere   karşı tepki,
2. Tehtit edici konuşma durumlarına tepki,
3. Konuşmanın duygusal içeriği ile ilgili kaygı ve suçluluk,
4. Kekeleyenin, dinleyicilerle özellikle otorite figürleriyle ilişkilerinde kaygı duyması,
5.Başarı ya da başarısızlık korkusu arasındaki rakip çabalardan kaçınmak için kullanılan ego savunması.
Bu açıklamalar, kekemeliğin temelinde hem konuşma kaygılarının öğrenilmesinin hemde kişilikteki bilinçaltı faktörlerin rol oynadığına işaret etmektedir. Kekemeliğin konuşmayı bastırmak için bilinçaltında yatan bir arzunun temsili olduğu, blokların kişinin bilinçaltında yatan sessiz kalma arzusu ile bilinç düzeyinde yaşadığı konuşma zorunluluğu arasındaki çelişkinin bir sonucu olarak ortaya çıkabileceği düşünülmektedir (Bloodstein, 1995; Sheehan, 1954).

TOP