Majör Depresyon Nedir?
Depresif duygu durum, intihar düşüncesi, suçluluk veya değersizlik duyguları, ilgide ve zevk almada azalma; uyku bozukluğu, kiloda azalma veya artma; psikomotor yavaşlama ve ajitasyon; yorgunluk veya enerji kaybı, konsantre olamama veya kararsızlık gibi belirtilerin 5 veya daha fazlasının kişide 2 haftadan uzun sürmesiyle ortaya çıkan durumdur.
Kimlerde, ne sıklıkla görülür?
Majör depresyonun kadınlarda %10-25, erkeklerde %5-12 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Gelişmesi açısında en fazla risk 18-44 yaşları arasındayken, en düşük risk 65 yaş ve üzerindekilerdedir.
Nedenleri nelerdir?
Majör Depresyon oluşumunda biyolojik kalıtım olduğuna dair bazı kanıtlar vardır. Bunun yanında yaşam olayları, gelişimsel öykü ve başa çıkma gibi etkenler daha belirgindir.
Depresyonda olan kişiler neler yapabilir?
Öncelikle depresyonun tek başına psikolojik kaynaklı ve zayıf bir kişiliğin sonucu olmadığını bilmek gerekir. Depresyonun tedavisinde kişinin katılımı çok önemlidir. Duygu, düşünce davranış 3’lüsünün birbirini tetiklediği unutulmamalı ve bundan dolayı depresyonun pençesinde hissetse bile davranışlarını eskiden zevk aldığı şeylere yöneltmesi tedavi sürecini hızlandıran bir etmen olacaktır. Kişi nasıl davranıyorsa öyle düşünmeye ve öyle hissetmeye başlayacaktır. Düşüncelerinizi ve duygularınızı kontrol edemiyorsanız davranışlarınızdan başlayın!
Nasıl tedavi edilir?
Depresyonda tedavinin amacı zevk veren ve ödüllendirici davranışları arttırmak, sosyal ilişkileri düzeltmek ve güçlendirmek, benlik saygısını düzeltmek, kendini eleştirmeyi azaltmak ve kişiden olumlu bakış açılarını geliştirmesine destek olmaktır. Bu amaçlara ulaşmada nefes ve gevşeme egzersizleri, ev ödevleri, hedef tanımlama, aktivite listesi oluşturma gibi bilişsel davranışçı teknikleri uygulanırken, kişinin kendini tanıması, farkındalık kazanması ve sorunlarına daha köklü çözümler bulması için bütüncül psikoterapi uygulanır. Ayrıca birçok vakada uzman bir hekimin yönlendirmesi ile terapi ile eş zamanlı ilaç tedavisi gerekmektedir.